Teknoloji gündelik hayatımızın ayrılmaz bir parçası halini aldı. O kadar ki, dijital uygulamaların ve hizmetlerin nimetlerinden faydalanmamızı sağlayan ve perde arkasında görev alan teknolojilerin çalışma prensiplerini sık sık unutuyoruz.
Bu perdeyi aralayıp çoğu kişinin çok iyi bilmediği bu görünmez kahramanların bazılarını inceleyelim.
DNS Sunucuları
Domain Name System/Alan Adı Sistemi (DNS) sunucuları kabaca internetin telefon rehberleridir. Bir web sitesini ziyaret etmek istediğinizde tarayıcı hedef web sitesinin DNS adresine bakarak verinin fiziksel olarak nerede bulunduğunu buluyor ve size erişim sağlıyor. Örneğin google.com yazdığınızda DNS sunucusu uyuşan IP adresini bulmaya çalışıyor.
DNS sunucuları olmasaydı ziyaret etmek istediğiniz tüm web sitelerinin IP adresini ezberlemek zorunda kalırdınız ki bu imkansız bir şey. Ayrıca veri bazen farklı fiziksel sunucularda saklanır ve bu lokasyonlar dinamik olabilir. İnternet servis sağlayıcınız (ISP) bu iş için bir DNS sunucusunu otomatik olarak görevlendirir ama siz de cihazınızı OpenDNS veya Google Public DNS gibi popüler alternatiflere kendiniz yönlendirebilirsiniz.
Yük Dengeleme
Yük dengeleme ağ ve uygulama trafiğini ve yükünü farklı sunuculara dağıtma yöntemidir. Böylece sunucuların güvenilirliği arttırılır ve çökme ihtimali azaltılır. Eğer bir hizmetin çalışması tek bir sunucuya bağlıysa ve trafik yüzünden aşırı yük binen sunucu çökerse hizmet çevrimdışı olur.
Yük dengeleme süreci bu durumu iş yükünü takip ederek ve bu yükü farklı sunuculara eşit olarak dağıtarak engeller. Bu sayede sunucular ayakta kalır ve kullanıcıların istemlerine hızlı bir şekilde cevap verebilir. Siz de kullanıcı olarak trafik ne boyutta olursa olsun bu online hizmetlere her zaman erişirsiniz.
Modern yük dengeleme hizmetlerinin çoğu bu işe özel yük dengeleme donanımlarını satın alma ihtiyacını ortadan kaldırmak için artık buluta taşınıyor. Bu bulut tabanlı çözümler TTL’ye bağlı olmamak gibi bir avantaja da sahip. Dolayısıyla bu çözümler yükü farklı veri merkezlerine dağıtabiliyor ve aksaklık durumlarında yedek sunucuları anında devreye sokuyor.
Anycast
Anycast verinin tek bir göndericiden hepsi de aynı IP alan koduna sahip en yakın alıcı ağına yönlendirilmesini sağlayan bir ağ yönlendirme yöntemidir. Bu yöntemle yük sürelerini, bağlantı sürelerini ve genel uyumluluğu arttırır.
Anycast içerik gönderme ağları (CDN), DNS sunucuları ve IPv6 geçişi gibi teknolojilerin ve özellikle dağıtım merkezlerindeki http bağlantılarının sağlanmasının arkasındaki temel yöntemdir. Ayrıca yatay olarak dağıtılmış altyapıların kolayca yönetilmesini ve ölçeklendirilmesini sağlar ve bol miktarda bağlantı seçeneği sunmak suretiyle yönlendiricilere çalışır durumda olmayan sunucuları kolayca atlama imkanı sunarak çalışırlık süresini arttırır.
Sunucu Soğutma Sistemleri
Günümüzde artık o kadar büyük miktarda veri üretiliyor ve tüketiliyor ki veri merkezlerine yönelik ihtiyaç da aynı oranda artıyor. Bu tesisler artık kendi başına büyük bir endüstri halini almış durumda. Bu veri merkezlerini yönetmenin beraberinde getirdiği en büyük sorunlardan bir ise soğutma masrafları.
Büyük bir veri merkezinde yüzlerce makine olur ve bu makineler büyük miktarda ısı üretir. Isınan bu makinelerin de aynı anda soğutulması gerekir. Bu amaçla birçok ileri teknoloji ürünü sunucu soğutma sistemi geliştirilmiştir. Hosting şirketleri ısınma sorunundan en çok muzdarip olan şirketlerdir ve en iyi soğutma kapasitesi sıvılarda olduğu için Novec benzeri sıvılar kullanmaya, hatta kimi zaman veri merkezlerini doğrudan deniz altında kurmaya başlamıştır. Buradaki en büyük zorluk ise optimum işlevsellik ve doğaya zarar vermeme arasında bir denge yakalamaktır.
Deniz Altı Kablolar
Tüm dünyanın birbirine bağlı olması dile kolay ama bunun dünyanın her yerinde denizlerin altına kablolar yerleştirerek mümkün olduğunu unutmamak gerek. Kıtalar arası iletişim bu şekilde gerçekleştiriliyor ve bu kablolar internet altyapısının omurgasını oluşturan teknoloji niteliğinde. Deniz altı kablolar olmasaydı internet diye bir şey olamazdı. Bu kablo ağının ne kadar büyük olduğunu görmek için bu Deniz Altı Kablo Haritası’na bir göz atabilirsiniz.